Yazı dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.Önceki bölümlerde hatırlayacağınız üzere Mu Kavramı'nı dünyaya tanıtan araştırmacı yazar James Churchward ve Mu Kıtasının coğrafi konumundan sizlere bahsetmiştik.Şimdiyse bu kıtanın çeşitli özelliklerini ve dilini sizlere anlatacağız..
Hatırlayacağınız gibi Batı Tibette bulunan bazı tabletlerden bahsetmiştik önceki yazılarımızda.Batı Tibetteki bu tabletlerde yaptığı incelemeler sonucunda Churchward tabletlerin yaşını yaklaşık 15.000 olarak belirtmiştir.Peki bu ne anlam ifade etmektedir?Günümüz bilimine göre bilindik anlamda medeniyet yazı nın bulunması ile başlamıştır.Ve yine günümüz bilimine göre kabul gören şey yazının ilk defa M.Ö yaklaşık olarak 3500 yıllarında Sümerler tarafından bulunduğudur.Oysaki Niven'in Meksika'da yaptığı kazılar esnasında bulduğu yaklaşık 2600 tablet üzerinde yapılan karbon testleri dahi yazıtları 11.500-12.000 yıllık olarak saptamaktadır.Elbetteki bu durum bilindik ve kabul gören insanlık tarihi ya da bir başka deyişle batı hegemonyası tarafından dünya halklarına dayatılan tarihi baştan aşağı yerle bir edeceği için bu konular ya hasıraltı edilmekte ya da bu konularla uğraşan bilim insanlarının saygınlığı insanlar gözünde azaltılmaya çalışılmaktadır.Bu konuya ileride tekrar değineceğiz...
Yine bu Naacal Tabletleri,insanlığın beşiğinin Mu Kıtası olduğunu ileri sürmektedir.Tabletlerde anlatılanlara göre kıtanın yaklaşık olarak 70.000 yıllık bir geçmişi vardır.Ve zamanla dünyadaki tüm büyük medeniyetler Mu İnsanlarının diğer yerlere göç etmesi sonucunda ortaya çıkmıştır.Şimdi gelin hep birlikte Mu Kıtası hakkındaki detaylı bazı bilgileri yine bu tabletlerden öğrenelim...
Tabletlerde anlatılanlara göre sıcak bir iklime sahip olan bu kıta,iklimine rağmen oldukça geniş ve bereketli topraklara ve muazzam bir bitki örtüsüne sahip.Aynı zamanda güzelliğine doyum olmayan sakin ve geniş nehir yatakları ve bu su kıyılarında inşaa edilmiş oldukça kalabalık nüfuslu ve zengin şehirlere sahip.(Yazıtlara göre kıtanın yaklaşık nüfusu 64 milyon)Tüm bu şehirler ve yerleşim yerleri kıta boyunca muazzam bir mühendislik harikası olan yollarla birbirilerine bağlıydı.Öyle ki yazıtlara göre bu yollarda kullanılan işçilik sayesinde tüm yolların sanki tek bir parça taştan yapılmış gibi durduğu belirtilmektedir.Yine aynı yazıtlara göre kıta tek bir merkezi yönetim tarafından yönetilmekte olan on ayrı kabileden oluşmaktadır.Kıtanın yöneticisine Mu'nun Güneşi,hükümdarı anlamına gelen "Ra-Mu" denmektedir...RA tabiri sizlere bir yerlerden tanıdık geliyor mu?Bu konuya da ileride yeniden değineceğiz...
Kıtadaki tüm insanlık ise tek tanrılı bir dine inanıyorlardı ve yine bu durum günümüzde bizlere dikta edilen bilgilere karşın yeryüzündeki ilk Tek Tanrılı Dinin bu kıtada ortaya çıktığını göstermektedir.
Bu bölüm de burada sonlanırken yazı dizisinin devamını çok kısa süre sonra burada bulacağınızı belirtmek isteriz...
Yorum Gönder